Haber

Md Ml Mw depremi nedir? Md Ml Mw depremi ne anlama geliyor, ne anlama geliyor?

Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem 10 ilde yıkıma neden olurken, hayatını kaybedenlerin sayısı 7 bin 108’e yükseldi. Depremde 40 bin 910 kişinin yaralandığı ve ağır hasar gördüğü 10 ilde 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan edildi. Pekala, Md Ml Mw beyin sarsıntısı nedir? Md Ml Mw depremi ne anlama geliyor, ne anlama geliyor?

MD ML MW ZELZELE NEDİR?

DepremToplam 5 çeşidi vardır.

– Süreye Göre Boyut (Md)

– Yerel (Yerel) Boyut (Ml)

– Yüzey Dalga Büyüklüğü (Ms)

– Vücut Dalga Büyüklüğü (Mb)

– Moment Büyüklüğü (Mw)

Deprem , yer kabuğunun makul bir derinlikte son, gerilme, kırılması olarak tanımlanabilir. Sarsıntının büyüklüğü, kırık yüzeyin büyüklüğünü ve onun tarafından üretilen güç seviyesini gösteren bir ölçüdür. Örneğin M=2.0 büyüklüğünde bir deprem, yerin derinliklerinde yaklaşık bir futbol sahası büyüklüğünde kırılma meydana geldiğini gösterir. Büyüklüğün bir birim artması durumunda yani 3.0 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişse yaklaşık 10 futbol sahası büyüklüğünde bir alanın hasar gördüğü anlaşılmaktadır.

Gerçekte depremin büyüklüğü sadece kırılan yüzeyin alanıyla orantılı değildir. Boyutu etkileyen diğer iki faktör vardır: vuruş ve sertlik (sertlik). Atim, kırık yüzeyin her iki tarafındaki kayaların birbirine göre ne kadar yer değiştirdiğini gösterir. Berklik, kırılan kayaların sertliğine bağlı olan bir parametredir. Ancak sarsıntının olduğu derinliklerde Berklik maliyeti hemen hemen her zaman birebirdir ve sabit kabul edilebilir. Darbe değerinin her zaman kırık yüzeyin boyutu ile orantılı olduğu gözlenmiştir. Bu nedenle sadece kırılan bölgenin alanının tahmini boyutunun bilinmesi için yeterli kabul edilebilir.

MW NE DEMEK? MW GENİŞLEMESİ NEDİR? MOMENT BOYUTU (MW) NEDİR?

Bu boyut türü, diğerlerine kıyasla en güvenilir olanıdır. Bilim dünyasında bir sarsıntı için moment büyüklüğü hesaplanabiliyorsa diğer büyüklük türlerine ihtiyaç olmadığı düşünülmektedir. Bunların herhangi birini belirlemekten çok daha karmaşıktır. Temel olarak, sallanma oluşumunun matematiksel bir modelini oluşturmaya karşılık gelir. Bir araştırmacının yapabileceği bilimsel bir çalışma süreci ile hesaplanabilir ve bu nedenle hesaplamaların makul bir süre alması kaçınılmazdır. Dünyadaki birkaç gözlemevinde sadece makul büyüklüğün üzerindeki depremler için rutin olarak hesaplandığından, otomatik olarak uygulanması zordur. Uygulamada, Moment Büyüklüğü sadece belirli bir büyüklüğün (M>4.0) üzerindeki depremler için hesaplanabilir.

MB NE DEMEKTİR? MB NEDİR? NESNE DALGA BOYUTU (MB) NEDİR?

Bu yöntem, Yüzey Dalgası prosedürünün bir örneğidir, tek fark, yüzeyden yayılan dalgalar yerine, derinliklerde yayılan dalgaların kullanılmasıdır. Havuz örneğine dönecek olursak taşın suya çarpmasıyla oluşan ses dalgaları (akustik dalga) suda çok uzak mesafelere yayılabilir. Bu ses dalgaları bir mikrofonla dinlenebilir ve ulaştıkları en yüksek genlik taşın boyutu hakkında bilgi verir. Durum deprem için de benzer. Ancak yer kabuğunda sadece ses dalgası değil, kayma dalgası adı verilen başka bir dalga türü de üretilir. Bu iki tür dalganın tümüne Cisim Dalgaları denir. Bir mikrofondan farklı olarak, sismometreler her iki dalga türünü de (Vücut Dalgaları) kaydedebilir.

MS NE DEMEK? YÜZEY DALGA BOYU (MS) NEDİR?

Bu prosedür, ilk iki yolun yetersiz olduğu büyük titremeleri (M>6.0) ölçmek için geliştirilmiştir. Havuz örneğine dönersek, su yüzeyinde oluşan ve merkezden halkalar şeklinde yayılan dalgaların en yüksek genliklerinin ölçülmesi esasına dayanır. Bu tür dalgalar, dünyadaki kaynaktan çok uzağa yayılabilir. Diğer yöntemlerin aksine uzun mesafeli ölçümlerde bu sistemin güvenilirliği daha da arttırılmıştır.

ML NE DEMEK? YEREL BOYUT (ML) NEDİR?

Bu formül, Richter tarafından 1935 yılında depremleri ölçmek için önerilen ilk formüldür. Havuza atılan bir taş örneğine dönecek olursak bu formül, suya konulan bir mikrofon ile taşın suya çarpmasıyla oluşan ses dalgalarının dinlenmesine benzetilebilir. Ses kaydındaki en yüksek genlik maliyeti mesafe ile ölçeklendirilerek taşın boyutu hakkında bilgi verecektir. Bire bir ilkesi, sarsıntının büyüklüğünü tahmin ederken uygulanır. Bu formül ayrıca nispeten küçük (6.0 büyüklüğünden daha az) ve yakın (700 km’den daha az) depremler için de kullanılır. Gerçek değerleri bulmak için sismometrelerin çok iyi kalibre edilmiş olması esastır.

MD NE DEMEK? REDDEDİLEN BEDEN (MD) NEDİR?

Daha büyük bir depremin sismometrede daha uzun süre salınımlara neden olacağı ilkesine dayanmaktadır. Depremin sismometrede ne kadar uzun vadeli titreşim ürettiği ölçülür ve merkez üssünden olan uzaklığa göre ölçeklenir. Bu yöntem küçük (M<5.0) ve yakın (Mesafe<300 km) depremler için kullanılır.

DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜ NASIL ÖLÇÜLÜR?

Depremi oluşturan kırılma genellikle yer kabuğunun derinliklerindedir ancak büyük depremlerde yer yüzeyine ulaşarak fay kırıkları dediğimiz yüzey kırıkları oluşturur. Bir deprem olduğunda derindeki kırığı doğrudan görmek mümkün olmadığı için dolaylı olarak yüzey alanına sahip çıkmak zorundayız. Yani deprem kırığının kendisini görmesek de oluşturduğu etkileri inceleyerek büyüklüğü hakkında fikir sahibi olabiliriz.

Örnek olarak birisi havuza bir taş atıyor ama taşın boyutunu bilmiyoruz. Havuza düşen taşın çıkardığı sesi dinleyerek veya havuzdaki dalgalanmaların boyutuna bakarak taşın küçük mü büyük mü olduğunu tahmin edebiliriz. Sarsıntının büyüklüğünü tahmin etmek bu sürecin bir örneğidir. Sarsıntı aynı zamanda yerkabuğunda havuzdaki suya benzer bir biçimde dalgalanmalar oluşturur.

Yerkabuğundaki dalgalanmaları ölçmek için sismometre adı verilen cihazlar kullanılır. Hangi prosedür kullanılırsa kullanılsın, büyüklük hesaplanırken sarsıntının merkezinin doğru bir şekilde belirlenmesi esastır. Havuza atılan taş örneğine dönecek olursak, kaynak noktasından uzaklaştıkça su üzerinde oluşan dalgaların genliği giderek azalır. Bu nedenle, dalgalanmaların genliğini yorumlarken, ne kadar uzaklıktan geldiğini bilmek kuraldır. Dikkate alınması gereken değerli bir nokta, yerkabuğunun hiçbir zaman havuz suyu, katmanlar, kıvrımlar gibi basit bir yapıya sahip olmamasıdır. Çok karmaşık bir dokuya sahiptir. Bu nedenle depremlerin neden olduğu yerkabuğu dalgalanmaları yayılma yönüne göre çok farklı değişimlere uğrayabilmektedir. Bu olası bozulmalar göz önüne alındığında, tek bir sismometrenin birden fazla kez sonuçları büyüklüğünü belirlemek için yeterli değildir. Farklı yönlerden ve farklı mesafelerden sarsıntıyı izleyebilen birçok sismometre ölçümünün ortalaması alınarak daha güvenilir bir sonuç elde edilir.

Kaynak : Kandilli Rasathanesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu